Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde Sudan’daki insani kriz, çatışma dinamikleri ve çözüm arayışlarına ilişkin çok boyutlu değerlendirmelerin ele alındığı “Çatışmadan İstikrar ve Umuda Sudan” başlıklı panel gerçekleştirildi. Enstitümüz Afrika Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mürsel Bayram’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, diplomatik misyon üyeleri ve Sudanlı gazeteciler tarafından kapsamlı analizler sunuldu.
Etkinlik, Sivil Toplum Platformu Başkanı Mehmet Fatih Serenli’nin açılış konuşmasıyla başlatıldı. Konuşmada Sudan ile Türkiye arasındaki tarihsel ve kültürel bağların önemine dikkat çekildi ve sivil toplum kuruluşları tarafından Sudan halkıyla sürdürülen dayanışmanın güçlendirildiği ifade edildi. Panelin geleceğe yönelik politika önerilerinin geliştirilmesine katkı sunan bir platform niteliği taşıdığı belirtildi.
Program kapsamında Enstitümüz Bölge Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elem Eyriçe Tepeciklioğlu tarafından Sudan’daki insani krizin derinleşen boyutlarını ortaya koyan kapsamlı bir sunum gerçekleştirildi. Birleşmiş Milletler verilerine dayandırılan açıklamalarda çatışmalar nedeniyle yaklaşık yarım milyon kişinin hayatını kaybettiği, 15 milyondan fazla kişinin zorla yerinden edildiği ve ülke genelinde 25 milyon civarında insanın ciddi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya bulunduğu aktarıldı. İnsani yardım için gerekli olan 4 milyar doların yalnızca küçük bir bölümünün sağlanabildiği belirtildi.
Sudan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb tarafından yapılan değerlendirmede Türkiye’nin ve sivil toplum kuruluşlarının desteğine teşekkür edildi. Sudan’daki krizin insani boyutu aşan, sistematik ihlaller içeren bir niteliğe dönüştüğü ifade edildi. Üç yıldır devam eden savaş sürecinde uluslararası toplumun yeterli tepkiyi ortaya koymakta yetersiz kaldığı, Türkiye’nin girişimleriyle insan hakları kuruluşlarının daha kapsamlı analizlere yöneldiği aktarıldı. Ayrıca ülkede hastanelerin büyük bölümünün kullanılamaz durumda bulunduğu ve sivillerin milis güçlerden kaçmak için uzun mesafeleri yürüyerek bölgeyi terk etmek zorunda kaldığı belirtildi. Bölgesel aktörlerin milis güçlere sağladığı desteğin sonlandırılmasının süreç açısından kritik önem taşıdığı vurgulandı.
Panelin akademik oturumunda Enstitü Müdürümüz Prof. Dr. Enver Arpa tarafından çatışmaların vekâlet savaşına dönüştüğü, silah ve lojistik desteğinin çeşitli bölgesel aktörler tarafından sağlandığı ifade edildi. Sudan’daki durumun geleneksel savaş tanımlarını aşarak sistematik bir zulüm niteliğine ulaştığı belirtildi.
Sudan Gazeteciler Sendikası Başkanı Al-Sadiq Al-Raziqi tarafından yapılan sunumda Sudan’ın uzun süredir parçalanmaya yönelik planların hedefi hâline getirildiği, ülkenin bölünmesinin ardından yeraltı kaynaklarını zayıflatmayı amaçlayan ikinci aşamaya geçildiği değerlendirildi. Milis güçlerinin uyguladığı şiddetin planlı, örgütlü ve uluslararası kaynaklarla desteklenen bir yapı taşıdığı ifade edildi.
Maraqi Dernek Başkanı ve Al-Bayan Üniversitesi Kurucusu Dr. Abdurrahman Mohamed Ali Said tarafından yapılan değerlendirmede yaklaşık 12 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı, nüfusun önemli bir kısmının çocuklardan oluştuğu, eğitim kurumlarının zarar gördüğü ve sağlık sisteminin çökme noktasına ulaştığı aktarıldı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yaklaşık 20 milyon kişinin acil insani yardıma ihtiyaç duyduğu; gıda, ilaç, sağlık hizmetleri ve barınmanın en temel ihtiyaçlar arasında yer aldığı ifade edildi.
Panel, katılımcıların sorularının alınmasıyla tamamlandı. Program sonunda Sudan’daki insani dramın hafifletilmesi, uluslararası farkındalığın artırılması ve akademik çevreler, sivil toplum kuruluşları ile diplomatik misyonlar arasında iş birliğinin güçlendirilmesinin önemine dikkat çekildi.
Tarih
20/11/2025, Perşembe , 10.00-12.00




